-
1 geniş
geniş breit; weit; Anzug; Begriff weit; Garten groß; Haus geräumig; Mensch sorglos; Programm umfangreich; Tür, Weg; Volksmassen breit; Vokal weit (in der türk. Phonetik a e o ö);geniş bir nefes almak (befreit) aufatmen;geniş bir zaman große(r) Zeitraum m;geniş çaplı umfangreich;geniş gönüllü gutmütig;geniş ölçüde weitgehend;geniş perde Breitwand f;geniş yelpazeli breitgefächert;geniş zaman GR das r-Präsens, z.B. gelirim -
2 широкий
geniş,enli; bol; yaygın* * *1) geniş, enli; açıkширо́кая у́лица — geniş cadde
широ́кая пло́щадь — geniş / açık meydan
широ́кая ткань / мате́рия — geniş / enli kumaş
широ́кая колея́ — ж.-д. geniş hat
2) (об одежде, обуви) bolэ́то пальто́ мне широ́ко́ — bu palto bana bol geliyor
3) engin, genişширо́кие сте́пи — engin stepler
наступле́ние на широ́ком фро́нте — воен. geniş cepheli taarruz / saldırı
4) geniş; uzunидти́ широ́ким ша́гом — uzun adımlarla yürümek
5) перен. geniş; yaygınширо́кие наро́дные ма́ссы — geniş halk yığınları
това́ры широ́кого потребле́ния — tüketim malları
широ́кие пла́ны — geniş planlar
широ́кие масшта́бы — geniş ölçüler / boyutlar
широ́кое испо́льзование чего-л. в медици́не — bir şeyin tıpta geniş ölçüde kullanılması
у него́ широ́кая нату́ра (о щедром человеке) — gönlü boldur
по́льзоваться широ́кой изве́стностью — yaygın bir şöhrete sahip olmak
••широ́кий экра́н — geniş perde
См. также в других словарях:
sinemaskop — is., bu, sin., Fr. cinémascope Geniş bir sahnenin 55 mm lik film üzerindeki görüntüye sığdırılmasından sonra göstericiye takılan, ikinci bir merceğe sıkıştırılmış görüntüyü, asıl büyüklüğüne çevirmesi temeline dayanan geniş perde ve üç boyutlu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinerama — is., sin., Fr. cinérama Mercekleri 27 mm aralıklı üç ayrı alıcının yan yana birleştirilip eşlemeli olarak çalıştırılmasıyla ortaya çıkan bir geniş perde ve üç boyutlu sinema tekniği … Çağatay Osmanlı Sözlük
Krastos aurion — Tales of Symphonia Tales of Symphonia Éditeur Namco Développeur Namco Distributeur Nintendo … Wikipédia en Français
Tales of symphonia — Éditeur Namco Développeur Namco Distributeur Nintendo … Wikipédia en Français
kızıl — is. 1) Parlak kırmızı renk 2) sf. Bu renkte olan Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta. A. Haşim 3) sf., mec. Aşırı derecede olan Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu. F. R. Atay 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuğu — is., hay. b. Perde ayaklılardan, yaban ve evcil türleri bulunan, çok uzun ve kıvrık boyunlu, geniş gagalı, geniş kanatlı bir su kuşu (Cygnus olor) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kuğu gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
DROIT — LE DROIT occupe, dans le monde « occidental », une place de premier plan. Il est regardé comme le grand régulateur de la vie sociale. Héritiers de Rousseau et de Montesquieu, Kant et les rédacteurs de la Déclaration des droits de l’homme et du… … Encyclopédie Universelle
RAISON — Le terme de raison – du latin ratio , qui désigne à l’origine le calcul pour prendre ensuite le sens de faculté de compter, d’organiser, d’ordonner – possède dans toutes les langues modernes une multitude d’acceptions qui, cependant, par des… … Encyclopédie Universelle
sineklik — is., ği 1) Sinekleri kovmaya yarayan ucu püsküllü değnek 2) Sineklerin yapışması için üzerine yapışkan madde sürülmüş kâğıt 3) Ucu yassı ve geniş plastik, tel vb.nden sinek öldürmek için kullanılan saplı araç 4) Özellikle karasineklerin girmesini … Çağatay Osmanlı Sözlük
Rose — 1. Auch die zertretene Rose duftet. 2. Auch Rosen werden welk. 3. Aus den wenigsten Rosen wird Oel gepresst. Das echte orientalische Rosenöl (Attar, Uttur, fälschlich auch Otto genannt), wie es in Indien und Persien erzeugt wird, spielt unter den … Deutsches Sprichwörter-Lexikon